9 Nisan 2008 Çarşamba

Ne Yandasin Şİmdİ Benİm KÜskÜn Yarİm

Yamalı ve mahçupluğa boğulmuş sözlerim
var şimdilerde dilimde....

Ne uyku giriyor gözüme,ne de yaş bitiyor gözümde

seni kırdığım o günden bu güne... Nasıl oldu da yanılgıya
düştüm ben, nasıl oldu da senin gibi birini üzdüm ben,
hala aklım almıyor buna...


devamı için tıklayınız!...



Ç I Ğ L I K

Elleri semaya açılamayan bir gecenin

Hıçkırık boğan serzenişlerinde

Yine seninleyim...

Söz düşümü yaşattın mevsimlerime....


devamı için tıklayınız!...




Zordur bazen

Zordur bazen söylemek sevdiğini
Dizilir boğazına sözcükler
Yutkunursun
Çok şey vardır söylenecek…
…ama lal olur dilin
Susturursun özlem dolu sözcükleri
Söyleyemezsin


Zordur bazen söylemek sevdiğini
Dilinin ucuna gelir bir anda
Bir adım ileri gider
İki adım geri gelirsin



devamı için tıklayınız!....



Hayallerimi Ve Umutlarımı Yıktım

Vazgeçtim sen den ve sensizlikten
Hayallerimi ve umutlarımı yıktım
ömrümden ömür gitmesine artık razı gelmiyor yüreğim
bu iç çekişlerimin bilirim sonu gelmiyor
bir gün ama bir gün demelerimin sonu gelmiyor
neden bu yürek sızıntıları neden demeye razı gelmiyor yüreğim
Bu kez anladım sen başka yüreklerde ben başka rüyalarda
Bitsin bu sensiz dilsiz sevgim


devamı için tıklayınız!....




yalnızlığım Ve Ben

Yalnızlığımla Başbaşayım Yine
Hayaller Ve Anılarla
Yaşamımı Hatırlayıp
Ağladığım Yalnızlığımlayım
Sadece Duygularımı Paylaşan
Kader Var Yanımda
Yalnızlığa Düşmüş Bir Kuş Gibi
çaresiz Kanadı Kırık
Yinede Yılmadan Ama Gözyaşlarına Yenilerek


devamı için tıklayınız!....



Klavye Başındaki Sessizlik

Klavye başındaki sessizlikler bunlar
Sevgileri yazmak için oturulup
Suskun kalınan zamanlar
Dille yürek bir olamazlar
Yürekteki duygular dille kolay çıkmazlar

Yazmak isterken duyguları
Kelimelere dökememenin hüznü var
Bu hüznün getirdiği bir acı,
Karamsarlık ve sıkıntı var

devamı için tıklayınız!...




Yaşamayı deniyorum sensiz

Yaşamayı deniyorum sensiz...
Beklemiyorum artik seni.. Biliyorum artik,
gelmeyeceksin; yine umut ciceklerim solacak,
yine aglayacagim, yine hickiriklar arasinda bogulacagim..
Ama sen gelmeyeceksin. Ben hep burada kalacagim.


devamı için tıklayınız!....




7 Nisan 2008 Pazartesi

Herkese Sevdiğinin Yanı Cennettir

Bir Rus köyü'nde iki balık yaşarmış. Biri turuncu ve İri, öbürü korkak ve İnce. Bütün çiftler de böyledir biraz düşününce.

İri sormuş birgün. 'Madem bütün bu denizler birbirine bağlı, niye biz seninle sadece bu kıyıdan ötekine yüzüp duruyoruz? Kendimizi bir akıntıya bıraksak, yeni sularda yüzsek, başka balıklar yesek daha mutlu olmaz mıydık?' Hak verdi İnce. İnceliğinden sırf. Çünkü onun mutluluğu için, İri ve o kıyı yeterlidir. Gerisi hava su değişikliğidir ki, insan bundan beslenemez. Balıklar hiç...


devamı için tıklayınız!....

,



Aşk'ın Değerini Bilen

Bir zamanlar, bütün duygu ve kavramaların üzerinde yaşadığı bir ada varmış. Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri... Aşk da dahil.

Bir gün, adanın sulara gömülmekte olduğu haberi gelmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.


devamı için tıklayınız!...




Çok GeÇ Dİye Bİr Zaman Yoktur!

Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra
"Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri, bakalım bulabilecek misiniz?" dedi...
Ayağa kalkıp etrafa bakmaya başlamıştım ki, yumuşak bir el omzuma dokundu..
Döndüm.. Yüzü iyice kırışmış bir yaşlı hanımefendi bana gülümsüyerek bakıyordu...
"Ben Rose" dedi...
"Benim adım Rose, yakışıklı... 87 yaşındayım. Madem tanıştık seni kucaklayabilir miyim?."


devamı için tıklayınız!....





Bir yıldız kaydı bilir misin?

- Gitme… Ne olur, son kez söylüyorum… Gitme…
- ……………
- Sus, bir şey söyleme… Sessizliğinle konuşmak istiyorum. Beni bir başıma bıraktığın sensizliğinle... Sevgisizliğinle konuşmak…
- ……………
- Peki, son 5 dakika… Bir sigaranın ömrüne adanan bu zamanda çok konuşmayacağım. Sen olacağım. Tıpkı sen. Sen, sen, sen…


devamı için tıklayınız!....



Hamallığın Öyküsü

Hamalsan iki şey önemli oluyor senin için: Yük ve yol...
Ancak sırtına aldığın yükle bu mesafeyi aşabilirsen, ücret mevzu bahis
oluyor. Aksi olursa, cereme çekiyorsun! Bunu düşünüyordum.
Yanımdaki hamalla yola çıktık. İhtiyardı. Kendinden
büyük bir yük almıştı. Benim sırtımda ise birkaç bavul vardı sadece,
onunkinin çeyreği... Diyordum ki içimden \"Çok gitmeden kıvrılırsa
titreyen bacakları, yüklenirim sırtındaki yükün yarısını!..\"
Nitekim, çok geçmeden dedi ki: \"Mola vakti. Gel biraz dinlenelim!..


devamı için tıklayınız!......




Annesiz Bir Güne Uyanmak

Gece çökünce, uzun beyaz florasanlar ile aydınlatılan koridorlarda, üzerlerine ilaç kokuları sinmiş hasta yakınları, korku, umut ve endişeyle beraber, geceyi sırtlayıp sabaha taşırlardı.

Hastanenin ikinci katında bulunan yoğun bakım odasındaki sessizlik, karanlığı bile kıskandırmaya yeterdi. Azrail'in sık sık uğradığı bu yerde, umut zincirlerine sarılmış yaşamlar; insanca bir çaba ile sürdürülürdü. Belki anneme bir faydası olur düşüncesiyle, görevlilerin izin verdiği kadar bu odanın önünde beklerdim. Beni terk etmesine izin vermediğim umudumla...



devamı için tıklayınız!....








GeleceĞİnİ Bİlİyordum

Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü görür. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu.

- Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?

"Delirdin mi? der gibi baktı teğmen.

- Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma

Asker ısrar etti. Teğmen:


devamı için tıklayınız!....




Aşk Borcu

Adam genç kadına seslendi:
- Bana gözyaşı borcun var!
Genç kadın sordu:
- Nasıl öderim?
Adam gözlerini kırptı:
- Haydi gülümse!
Gülümsedi genç kadın. Adam, cebinden mendilini çıkarıp,borcunu sildi. Ve mendilini özenle katlayıp, yine kalbinin üzerindeki iç cebine koydu. Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde. İkisi de bahar kokuyordu... Biri ilkbahar, diğeri güz.
Adam, seslendi yine:


devamı için tıklayınız!....









5 Nisan 2008 Cumartesi

Akrep ve Ahtapotun Dillere Destan Aşkı

Çok uzak bir adada yaşayan güzeller güzeli ahtapot ve çok yakışıklı bir akrep birbirlerine aşık olmuşlar. Fakat ikisi de birbirinden korkuyormuş. Ahtapot akrepden onu zehirli iğnesiyle sokar diye , akrep ise ahtapotun uzun kolları onu boğar diye…Fakat daha fazla dayanamayarak ikiside birbirlerine kollarını uzatmışlar. Ahtapot “en kötü ihtimalle bir kolumu veririm, nasıl olsa yerine yenisi gelir” diye düşünmüş. Akrep ise


devamı için tıklayınız!...



Ben Deliyim... Anlamayana Az Gelirim, Anlayana çok...

Ben deliyim; Yorgun ve yalnız kaldırımlara misafirim... Gecenin gözleri her daim üzerimdedir. Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem; Yüreğimi bir yerde bırakmışım, bıraktığım yerlerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim. Ben deliyim, ama çok şey bilirim. Renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez benim için... Sonların başladığı yerden, başlangıçların son bulduğu bir yere gidiyorum. Kara bir tren gibiyim, bir istasyondan bir istasyona, hep aynı raylar üzerindeyim. Ben deliyim;


devamı için tıklayınız!.....




Gidişin kıyametim...koptun,kopacaksın…

Küçüklüğümden beri ‘Sevgi emektir ,emek vermektir’ diye öğrettiler ..
Bu yüzden ,
Eğer imkansızı istiyorsam vazgeçmeye ya da
Gerektiğinde sevdiğim için sevdiğimden geçmeye hazırlıklı hayaller büyüttüm içimde..
Ele avuca sığdıramadığım sevgimi uslandırmayı öğrendim zamanla..
Önceleri unutmamı isteyenlere inat severken şimdi duruldu aRsız sevdam..
Kaybetme korkusu sardı gönlümü..
Vazgeçtim vuslatı dilediğim senli düşlerden.


devamı için tıklayınız!....



ben ıkı kere agladım

Bir uzak şehirdeysen, yağmurlar yağıyorsa
Buğulanmış camlara adımı yazıyorsan
Bir sigara yakıp ta hayaller kuruyorsan
İtiraftır bu şarkım dinle hala seviyorsan
Belki yaş görmedin sen gözlerimde
Bir mavzer patlıyordu yüreğimde
Kuş gibi çırpındı kalbin ellerimde
Ben iki kere ağladım...
Varsın olsun sen beni zalim bil
Ben hala unutmadım



devamı için tıklayınız!.....

Hayırsız İstanbul

Sağanaklardayım nedensiz, İstanbul seni benden çalalı
Artık senin güzel gözlerinle görmeli
Senin nefesinle solumalıyım İstanbul’u bu sabah
Sesin kadar güzel, senin kadar güzel olmalı
“Hayırsız İstanbul…”

Sarıyer’deki balıkçı meyhanelerinden duyulmalı
İstanbul şarkıları bizi anlatan
Yaşamalıyım İstanbul’u yeniden
Sarnıçlarında boğulan aşklar canlanmalı
Camilerinde kiliselerinde dualar kabul olmalı



devamı için tıklayınız!...

Korkmuyorum seni sevmekten

Kaçmaya çalıştığın gerçek

Birgün karşına çıkacak.
Ve işte o gün
Kaçacak yerin olmayacak.
Ben senin varlığını seviyorum,
Yokluğunu seviyorum
Sana ulaşamadığım dakikalarda.
Seni duymayı
Seni özlemeyi



devamı için tıklayınız!....




Adı Yok Yokluğunun

Sanırım dündü,
Sen yoktun,
Belki başka bir şeylerde eksikti.
Ama bilmek istemedim.


Hayallerle, düşlerle doldurduğum balonlarım vardı, uçup gökyüzüne karıştılar bulutların arasına, uzaklaşıyorlar benden gitgide. Belki de artık görünmez olacaklar.


devamı için tıklayınız!...




sensizliğin işgaline uğratmasan yüreğimi oLmaz mı?

Sen …
Bazen o defalarca dinleyip de anlayamadığım matematik denklemleri gibisin.
Arada bir anladığımı sanıp da çözemediğimsin
Bazen beni zora sokansın bazen de can yeleğim gibisin..
Başım sıkıştığında imdadıma yetişensin.
Bazen mutluluğum ,bazen mutluluktan gözyaşım
Bazen uzağım bazen en yakınım
Bazen düştüğüm tuzağım bazen kurtarmak için elimden tutanım
Bazen umutlanışım bazen hayal kırıklığına uğraşıyım
Bazen yaram bazen yara bandımSın..


devamı için tıklayınız!....




özleminle ağladım

bu gece soğuktan; ellerim titredi,
bedenim buz tuttu , kendimi soyutlarcasına
hayattan.....
balkona attım bedenimi , sahte gülüşlerimi
verdim rüzgara.........içten kalmamıştı ki içimde boşluk
fırtınaları koptu.....
gözümden süzülüverdi damla damla göz yaşlarım




devamı için tıklayınız!....





4 Nisan 2008 Cuma

Dokunma Yüreğime

Bitmişlik..
Tükenmişlikle..
Gözlerin arasında bir yerdeyim. ..
Ne yerdeyim. ..Ne gökte...

Yalan söylemedim hiçbir zaman...
Korkum vardı..
Titremekliydi hallerim. .



devamı için tıklayınız!....




Özlem Doluyum BugÜn.

Özlem sevgidir…
Özlem güçtür..
Özlem varoluştur.
Özlem sevdandır..
Özlem bekleyiştir…
Özlem içindeki acıdır..
Özlem özlememeyi hasrettir..
Özlem özlemeyeni özlemektir..
Özlem özleyeni özlemektir…



ve devamı icin tıklayınız!...




3 Nisan 2008 Perşembe

Aşk mı?kalsın koy bir köşeye

Kalbinizin varlığını hissetmediğiniz zamanlar olur mu?

Oradan gelen tek duyum: Sessizlik. O artık Sadece nötr.



Artı değil: Öyle deli deli çarpmıyor elini ayağını dolaştırmak için türlü oyunlarını, süprizlerini bir yana bırakmış. Kendi işine bakıyor...



devamı için tıklayınız!...




2 Nisan 2008 Çarşamba

Affet Babacığım

Evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında; eşi, bütün bağları kopardı ve "Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak" diyerek rest çekti... Eşini kaybetmeyi göze alamazdı.

Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası, sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı.



devamı için tıklayınız!....




Gözlerine ihtiyacım var

Yine bir akşam üstü... Ve ben yine bulutlarla beraber çay içiyorum... Az şekerli. Aylardan ekim. Üç gün sonra dolunay çıkacak. Hava birazcık serin gibi. Senin yanımda olmanı istediğim akşamlardan birisi işte. Her akşamki gibi yine boş ve yine sabaha gebe. Sanki kar yağacakmış sanıyorum. Birazcık serin dedim ya işte bu serinlik sadece bu akşama özgü bir serinlik değil. Temmuz dada böyleydi hava benim için. Seni arıyorum. Belki biraz sana sarılır ısıtırım kendimi diye düşünüyorum. Sen yanımda olsan



devamı için tıklayınız!....






Bitmeyen Sevgi

Genc adam ellerinde bir buket cicek, sahile kosarak geldi... Gözleri söyle bir sahilde gezindi, aradigini göremeyince ilk gördugu banka oturup sevdigini beklemeye basladi. Ellerinde yine her zamanki ciceklerden vardi.
Sevgilisinin en sevdigi cicekler bunlardi. Kirmizi, kipkirmizi, kan kirmizisi guller... Sanki dalindan yeni koparilmis gibi tazeydiler, buram buram kokuyorlardi, sevgi kokuyor, ask kokuyor en önemliside özlem ve hasret kokuyordu guller... Hepsinin uzerinde damlalar vardi. Sanki agliyor gibiydiler. Genc adam





devamı için tıklayınız!....






Aşk gider,acısı kalır..

Aşk gider,acısı kalır..
Aşk için bahar.Tehlike her yerdedir...Vuruluverirsin hiç ummadığın birine.Ama öyle çarpar ki kalbin, duracak gibi aldatır seni.Bahardan sonra yaz gelir...Hepimiz biliriz, sabun köpüğü gibidir yaz aşkları.Bence öyle basit değil.Henüz silinmedi hiçbirinin yarası benden.Aşk gitti ama acısını bıraktı, iz kaldı.Güz aşkları mevsimine dönünce dönence, pencereye sinmiş insanlar gelir gözümün önüne.Ve yavaş yavaş görünürler etrafta.Kimi yaza girerken terk ettiği aşkını, kimi yaz aşkını düşünür.Kimi ayrılık planlar ama hala yüreği yanar.Kimi terk edilmişliği sindirmeye çalışır.Çok azdır taze aşk yakalayan.




devamı için tıklayınız!....





1 Nisan 2008 Salı

Temizlik Yaptım Bugün Hem De Tüm Benliğimde

Temizlik yaptım bugün...
Hem de tüm benliğimde
Bütün kaslarımı, sinirlerimi, kemiklerimi hatta kanımı bile temizledim.


Kırgınlıklarımı dışarı çıkardım ilk önce.
Görmenizi isterdim.
Nasıl da çok yer kaplıyorlarmış,inanmazsınız.



devamı için tıklayınız!...





Son Sevdigimsin

Bir ilki anımsayacak kadar uzak olsamda geçmişime
Bir yaşamın en kuytu köşesinden
Bir çığlık atıyorum gökyüzüne doğru
Son sevdiğimsin diye!

En sevdiğim değil ya da ilk sevdiğim
Gelmişim geçmişimde değil



devamı için tıklayınız!...

Gülün Ömrü Bir Gün

Bir ilk bahar gününde tomurcuklandı kalbimde sevgin,
Yagmur çiseliyordu bir yandan günes göstermek isterken bulutların ardından yüzünü
Yollara düstüm ne aradıgımı bilmeden hep seni arayıp her seye sen diye bakarken yagmur bile ıslatmıyordu beni hasretinden sırıl sıklam olmustum zaten


devamı için tıklayınız!...




Işıklarını söndürdüm caddelerimin

Işıklarını söndürdüm caddelerimin;
Karanlıktayım artık gittiğinden beri.
Ayı güneş belledim kendime,
Yollar kış tutmuş yüreğimdeki,
Bakışlarım don tuttu geleceğime.
Işıklarını söndürdüm caddelerimin;
Bütün izinler durduruldu ikinci bir emre kadar,


devamı için tıklayınız!...








Eğme başını yere,utanıyormusun sevmekten ?

Utanma! Sevdiysen mertçe söylede gitt!
Ama eğme başını yere,ben senin dikbaşlılığını sevmiştim en çok kabaran gururunu,şimdi eğme başını öyle utanma sevmekten! ne çıkar sevdiysen yeniden, biz bitmişiz artık !biz iki çocuktuk büyümeye dur! Diyen ,ama ne büyüdük nede çocuk kaldık,farzet ki


devamı için tıklayınız!...






Ne kadarda zor "geri dön" diyebilmek

Ne kadarda zor "geri dön" diyebilmek...yaşanılan onca şeyi biranda hatırlamayacak olmak ne zor..
sonunda bitti...bitiremediğin,gidemediğin sevda da bitti.daha iyisi olabilirmiydi senin için?
en kolay yol buydu....
ihanetinle sarsıldı bedenim...



devamı için tıklayınız!...