31 Mart 2008 Pazartesi

aşıklar ağacı

Hiç Düşündünüzmü Neden Birbirini Seven İki Çift Bir Ağaç Gölgesinde Huzur Bulur Esen Hafif Rüzgarda.Neden O Ağaç Gövdesi Aşkı Anlatan Bir Satır Gibidir.Neden Anlaşılmaz Yada Tarif Edilemez Bir Kutsallık Barındırır Üzerinde,Biribirini Sevenler İçin...
Hikayesi Belki Buna Sebep Kim Bilir... Zamanın Birinde Birbiriniİnanılmaz Bir Aşkla Seven Bir Çift Vardır.Yıllar Boyunca Sürer Bu Aşkları.Bir Gün Ülkenin Kralı İlan Yayınlar Tüm Ülkede.

“Saldırı Altında Olan Ülkemizi Korumak İçin Eli Silah Tutan Tüm Herkes Ülkesini Savunacak”


devamı için tıklayınız!...




Aldatmak Mıdır Aşk

Aldatmak,aldatılmak mıdır ki aşk?Sabahlamak mıdır karanlık yalnız gecelerde?Yoksa deli gibi hasret çekmek midir o uzaktayken?Kim diyebilir acı çekmeden sevdiğini?

Aşk;acıyı hüzünle yoğurup mutluluk ve gözyaşlarıyla özlem çekerek yaşamaktır.Aşk yeri geldiğinde arakaya bakmadan çekip gitmektir. Kimi zaman da sıcacık kolların arasından yeni doğan güne uyanmaktır.Aşk;


devamı için tıklayınız!....




bir hayal kırıklığıyım şimdi

Yaşamaya geç kaldıklarım ve yaşayamadıklarım varya hani...

Hepsi birer hayal kırıklığı bende şimdi...

Hayat dolu ben boş....

Kuracak hayalimde yok...

Hayal kurabilecek gücümde...

Hayal kırıklığını bilirmisin sen?

Nasıl bir zehirdir o?



devamı için tıklayınız!...




bilmemki sen şimdi nerdesin?

Derlenmiş türkü gibi dilimde ismin,
Ecelsiz öldürdü beni terk edişin,
Yanıbaşımda hayalin elimde olmayan resmin,
Ama bilmem ki sen şimdi nerdesin?

Yanımda ol olsun ömrümün mutlulugunun en güzel çagını,
Her saniye sensizlik yüregimde en zalim anı,
Tek taraflı terk, prangalar oldu ayaklarıma,
Ama bilmemki sen şimdi nerdesin?



devamı için tıklayınız!...





sensiz yapabilirmiyim?

Sensiz Satirlarima Baslayabilir Miyim?
Sarkilarimi Siirlerimi Yazabilir Miyim?
Askimizi Iki Satira Sigdira Bilir Miyim?
Seni Seviyorum Gulum Sensiz Yapabilir Miyim?

GÜl YÜzÜne Doyabilir Miyim?
Siyah Saclarini Oksayabilir Miyim?
Dizlerine Bir Gun Yatabilir Miyim?
Seni Seviyorum Gulum Sensiz Yapabilir Miyim



devamı için tıklayınız!....




mavi sevda

Bir mavi denizdeyiz şimdi seninle
ak bir martı gibi umut ve sevinç yüklü gemimiz
mutluluk rüzgarları vuruyor yelkenlerimize
pupa yelken yol alıyoruz sabaha
güneşli günlere çıkıyoruz, mavi gecelere

güzelliklerin el değmemiş ormanlarında
düşlenmemiş renklerin çılgınlığı düşüyor bakışlarımıza
kulaklarımıza binlerce kuş sesi dökülüyor



devamı için tıklayınız!...





Sen Görmesende Her Gece Seninleyim

Güneş yavaş yavaş karanlığa bırakıyor kendini
Tüm kuşlar,insanlar yavaş yavaş kayboluyor
Bir karanlık çöküyor ne olduğunu anlamadan
Karanlığa hapsolmuş her şey ortaya çıkıyor kaçmak istercesine
Karanlıkta bir aydınlık arıyorlar
Gökte parlayan aya yıldıza uçuyorlar
Seyre dalıyorum biranda dünyayı
Yürüyorum yürüyorum yollar bitmiyor



devamı için tıklayınız!....

Unutacağım seni bu gece!!

Uyumuyorum bu gece
Uyumayacağım senin yüzünden
İstemiyorum rüyalarıma girmeni bir daha
Bu gece buna son vereceğim
İstemiyorum daha fazla seni görmeyi
Hatırlamayacağım bir daha gözlerini
Hissetmek istemiyorum ellerini.

Bu gece zayıflığa yer yok bedenimde
Karanlığa çıkıp yürüyeceğim



devamı için tıklayınız!....




Bırakıyorum

Ne Seni Nede Sevgini Istiyorum Senden.
Sanaolan çocuksu Saf Sevdamı
Sana Bağlı Canımı Istiyorum.
Sana En Büyük Ceza;yanlızlığı
Bırakıyorum.....

Gözlerimden Akan Yaşalara Değil..
Sana Acıyorum..



devamı için tıklayınız!....






Senin yüreğinde bir nefes olmayı sevdim...

Her gece,
İşgaline uğradığım yalnızlıklarda
Sevdim o umut dolu gözlerini.
Boğazımda gecirilmiş soğuk iplere
Ayaklarımda paslanmış zincirlere
Aldırış etmeden,
Her soluğumda gülüşlerini sevdim.

Dili olmayan yüreğimin,
Hüznü hic solmayan gözlerimin,
Tek umudu olarak


devamı için tıklayınız!...

çek git hayatımdan

Cek git hayatimdan
Zaten hic hayatina yer birakmadin ki bana
Cik git artik aklimdan
Zaten hic birakmadin ki beni bana

Sensin isyan ettigim
Sensin sebebim
Verdigim degere karsi
Pismanlik duygusudur bana verdigin



devamı için tıklayınız!....




aşk korkağını bağışlar mı?

Pencereden baktığımda görüyorum
Senin yüzün incir yaprağında
Senin ürkekliğin duvar üstünde yürüyen
Bir kedinin kıvraklığında

Aynada dururken görüyorum
Kırmızı öpüşün sol yanağımda
Dişimi fırçalarken senin ağzın
Serin suların berraklığında



devamı için tıklayınız!...





Mevsimlerden sonbahardayım

Tohumunda ayrılık varsa aşkın
Mahsulü gözyaşıdır
Benim gibi ağır ağır
Öder yürek cezasını
Susar yalan

Yalan yalan yalan değil benim sevdam
Seni sonsuza kadar seveceğim


devamı için tıklayınız!....

Beni Taşıyamazsın

Git işine güzelim, boş ver olan biteni,
Bende mi arıyorsun? Yüreğinde yiteni.
Gülü istersin ama, acıtır bak dikeni…

Şair yüreği zordur, beni taşıyamazsın,
Bazen kar, bazen kordur, aşkı yaşayamazsın!:.

Ben bir deli rüzgarım, eserim geceleri,
Dizeyi makas eder, keserim geceleri,
Ay'a ve yıldızlara, küserim geceleri…



devamı için tıklayınız!...

alnı öpülesi kadın'a

Şehrimin üzerine perdelenirken akşam,
Kapıda dibi tutmuş bir gece karşılıyor beni.
Beni bekleyen dört duvar yalnızlığı
Ve kırık aynalarda,
İpini çeken yarım cümlelik adam...
Ve yüreğimde içten ice kanayan sensizlik
Gayri sen yoksun dudaklarımda
Yitip gidiyorum ucu ateşe verilmiş sel ; gibi..


devamı için tıklayınız!....




kan rüyayı kesermi sandin...

artik tasiyamadigini dusundugun anda hayati gidersin benimki de boyle bi sondu iste başka sebeplerim vardi ise de hepsi birbirne karisti
kedi evden kacti ya da gitti
kedi dustu''
(umarim dort ayak uzerine)

kendine yine yeni bakislar aradin




devamı için tıklayınız!...





Bir Yürek Vermeli..

Bir Yürek Vermeli...
İnsan bazen vermeli, almak için...
Bir yürek vermeli önce, bir gönül
O yüreğe sevgi vermeli, dostluk vermeli
Umut ekmeli o sevgi, dostluğu büyütmek için
Bir hayat olmalı; iki kişinin paylaşacağı bir ömür için
Zaman vermeli, anlayış vermeli
İsteklerine gem vermeli...




devamı için tıklayınız!...





Alnından öpüyorum Suskunluğunun

Sen,evvelden gerçeğin sabahında usul usul kıyıyorsun akşamlarıma
Ateşinin seyrinde bir mum gibi yakarak kendini
Alnından öpüyorum suskunluğunun
Çığlık at ezgi mekanlarında
Hissedilmezse de çığlığın bilenmiş bir kavgasın kendi halinde...
Aralanan uzakların perdesinde sesin ve nefesin
Voltasıyla dans eden tutsağın



devamı için tıklayınız!....






Aşkın Kanunumu?

Ne olur söyleyin sevenler bana
Ayrılmak kanun mu aşk kitabında
Elele tutuşup gülmeden daha
Terketmek kanun mu aşk kitabında

Ümitlerim kırıldı bitti
Hayallerim yıkıldı gitti
Bu dert beni benden etti
Sevdim sevdim bak ne hale geldim



devamı için tıklayınız!....




seni ararım

Her güneşin batışında
Seni ararım kararan sokaklarda
Gece olupta uykulara dalınca
Seni ararım rüyalarda
Sabahları uyanınca seni görmek isterim baş ucumda
Ve her günün doğuşuyla



devamı için tıklayınız!....





seviyormusun beni?

Ara sıra pencereye çıkıyorum.
Etrafa bakıyorum.
Geldiğini hissediyorum.
Ama sokaklar bomboş.
Yine yoksun.
Unuttun belkide bu sokakları.
Oysa her köşebaşı bana seni hatırlatıyor.
Sevdalar bitmez sanırdım.


devamı için tıklayınız!....



ben masumum

En saklı yasaklarla yağlı ballı oldum

Dindirmedim aşksızlığı hep istedim

Kimine göre şanstı benim şanssızlığım

Gözüm karardı gönlüm bulandı direndim

Yalnızlığın deliliğe giden yolları boştu

Düşüncemdi gardiyansevdan bırakmıyordu



devamı için tıklayınız!....




Hiç Görmeden Aşık Oldun mu?

Hic görmeden aşık oldun mu
Göremesende varlığını hissettin mi
Yanında olmasada yüzüne baktın mı
Seni duyamadığı halde "Seni Seviyorum" dedin mi

Hic görmeden aşık oldun mu
Dudaklarına dokunamadığın halde öpebildin mi



devamı için tıklayınız!....




üşümüyordun aşıktın

Üşümek bile umrunda olmazdı eskiden
Annenin, “Üzerine bir şey al kızım” sözcüğünü umursamazdın.
“Boş ver” derdin “Anne, boş ver” üşüyeyim
Hem derdin “bir ceket ısıtmaz ki beni…”
Ne kadar kalın olursa olsun bir mont ısıtmazdı seni o soğuk günlerde…
Öyle ya soğuk bir günde tanışmıştık seninle
Üzerinde bir şey olmalıydı
Üşüyordun…



devamı için tıklayın!....








özür dilerim

Özür dilerim
Hayatına girdiğim için
Seni çok sevdiğim için
Sana bir ömrü denk tuttuğum için

Özür dilerim...
Hayatından bir parça olduğum için
Seninle geçen anlarda zamanı unuttuğum için
Seni sende bulduğum için

Özür dilerim...



devamı için tıklayınız!...



Hayale Yürüyorum

Yürüyorum; bir yolun tozlanmış izlerinde,
Ardımda bir maziyi yakarak yürüyorum,
Yepyeni bir umudun yemyeşil gözlerinde,
Bir sevda hayaline bakarak yürüyorum.

İstedim, umud ettim, beklemekten yılmadım,
Günahın gölgesini gönle mahrem kılmadım,



devamı için tıklayınız!....




En Fazla İçimde Ölürsün

En fazla içimde ölürsün
Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
Kızıl sonbaharım
Hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi

Ellerimde çoğul bir gölge kuşu
Adının arkasına basmadan yürüdüm
Alnımda birikti çizikler



devamı için tıklayınız!....





arayan olursa sendeyim

Bırak ! parmaklarımda kanayan acılar ben de kalsın. Sen kumral perçemini dökme boyun büküşlerime. En derin ve acıklı şarkılarda nota olmasın zaafım. Sen sözleri al giderken mektuplar açılmasın.

uzat ellerini
toprağıma değsin dalların
yeniden doğmak için
yağmura değil de
sana susadım!!


devamı için tıklayınız!....



yüreğimden kağıda damlayanlar

Dil'imizde ki en acı sözlerle, düşüncesizce,yüreğimize saplı sevdamızın
üstüne basıp geçtik yine....

İnsan, gerçekten bir kez sevebiliyor
Giden geri gelmese de, umutla bekliyor....

En güzel AŞK gurur'a yenik düşmeyendir...


devamı için tıklayınız!...


Cehennem Çığlıkları

Sen; suskun bakışlarının ardında gizlerken kimliğini
Ben; ihanetini hazmetmeye çalışıyordum kendimce
Sen; En ücra cehennem köşelerinde aldatırken beni
Ben; aşkımı doğuruyordum gülistan bahçelerinde sessizce.

Oysa sevmek istemiştim seni sadece!


devamı için tıklayınız!...



“O” Ve “Ben” Vardır Artık... “Biz” Gitmiştir.

Gider bir giden, sevmediğinden... Yada kıyamazdır, çaresizdir, gider.
Başka yolu yoktur onun... Seçmelidir bir yolu, ondan gider giden... Ve çaresizliği sevdiğinden... Sensiz olamaz seven... Sadece bedenidir giden... Ya ruhunu bırakmıştır yada zihnini... Kendiliğinden..


devamı için tıklayınız!....




Sonsuz her dakika

Cümlelerim daha çok devrilmeye başladı son zamanlarda...

Daha hızlı çöker oldu,karanlık tozlu...Akşamlarına...
Ve daha çabuk tükenmeye başladı herşey...

Daha bir donuklaştı bakışlarım...
Daha ağır ilerliyor artık Sensiz her saat...

Sonsuz her dakika...


devamı için tıklayınız!....





Dudakla Bardak Arasındaki Zamanda.

Eski Sisam krallarından Ancee adında bir zalim, yeni yaptırdığı bir bağa üzüm kütükleri diktiriyormuş. İşlerin bir an önce bitmesini sağlamak için de kölelerini hiç dinlenmeden çalıştırıyormuş. O zavallı kölelerden biri, bir gün pek bitkin düştüğü için dayanamaz ve zalim krala:
- Niçin bu kadar acele ediyorsunuz efendim? Siz bu bağın üzümlerinden yapılacak şarabı hiçbir zaman içemeyeceksiniz ki!
deyivermiş.

Kral biraz kızmışsa da sesini çıkarmamış.

devamı için tıklayınız!...






Her Tercih Bir Vazgeçiştir..

Olur ya gelirsen, kapım kilitli değil ama açabilir misin bilmem… Ben bana yettim sen bana artık yetebilir misin bilmem…
İstemsiz yaşanmışlıklarımın içinde istemesem bile olmam gereken yerdeyim, biliyorum… Her tercih bir terk ediş ve bir yaklaşıştır, ve her tercihte bir kaybediş ve bir kazanış… Her hatada bir öğreniş, bir eksiliş ve her hata bir gözden düşüş ve bir menzilden çıkış…
Zamanın bir saniyesini bile geri çevirmeye gücün yetmezken sen kendini hala güçlü mü sanıyorsun ?


devamı için tıklayınız!...





Yaşamak Cesaret İster...

Oscar Wilde‘in dedigi gibi bircoklarimiz yalnizca gunu kurtarir, Varolmakla yetinir,ve kendi agirligi altinda ezilir. Degistiremeyecegi gercekleri Oldugu gibi kabul etmek,ve bu degismezlikten kendine yeni bir yasam sevinci Yaratmak da yurek ister, degistirebilecegini degistirmeye calismak da.
Sanildigi Gibi insani korkutan dunya,zorluklar, yasamin kosullari ya da baskasi degildir,insan kendisinden korkar en cok. Kendi duygularindan, kendi gucsuzluklerinden,kendi zaaflarindan, kendi acilarindan, kendi coskularindan urker, yasama her dokunusunda,duygularinin alevlenip kendini yakacagindan cekinir, onun icin


devamı için tıklayınız!...

sevgiden aşktan korkmak

Yaşlı ve çirkin bir tüccar; karşılığını parayla ödeyeceği zevk gecesi için olağanüstü güzel ama taş kalpli bir fahişeye gitmiş...Sabaha karşı, yaşlı adamın uykuya dalmasını fırsat bilen genç kadın, soyguncu dostlarını çağırmış. Ne var ki tüccar, tilki uykusundan fırladığı gibi olanca gücüyle karşı koymaya, dövüşmeye başlamış.

Haydutlar hem kalabalık,


devamı için tıklayınz!...



Her şey bitti" deyişin çınlıyor kulaklarımda



Her şey bitti" deyişin çınlıyor kulaklarımda. Nasıl acı bir söz bu... Dayanmak kolay mı sanıyorsun? Sensizliği yaşamak, sana dokunmak varken, boş hayallerle avunmak dayanılır mı sanıyorsun?

Seni sevdim ben. Delice bir tutkuyla, delice bir sevdayla bağlandım sana. Kimi zaman sevdam, benliğimi de mantığımı da yıkıp geçti. İşte o anlarda kaybettim kendimi.
Üzdüm seni, biliyorum. Gereksiz kaprislerim, gereksiz kıskançlıklarım yüzünden bitti bu sevda. Oysa bu aşkı dolu dolu, dibine kadar yaşamak vardı. Ah ben...



devamı için tıklayınız!...




Bekledim ama sen yoktun

Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine,
ben her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim.
Sen yoktun...
Binlerce adım attım bu kentin sokaklarında. Her köşeyi,
her parkı, her ağacı ezberledim. Sevdaya bulanmış
her kaldırım taşında senin adını aradım.
Sen yoktun...
Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı.
Her bir hücremin acısını ta yüreğimde hissederken

30 Mart 2008 Pazar

Söylenmemiş Sözümsün

Bir gün bir sevda çalar kapınızı...
Şaşırırsınız, beklemiyorsunuzdur...
Bu güne kadar gelen sevgilere hep misafir olarak bakmışsınızdır...
Ancak, bu sevgi aşktan öte olarak yerini alır gözlerinizden kalbinize!!!
İkilemlere düşersiniz...
Kıskançlık nedir bilmezken farkına varmadan öğrenirsiniz!!!
Kaprisle işim olmaz derken yaptığınız kaprislere hoşgörü beklersiniz!!!
Bireysel yaşamın gerekliliği üzerine ahkam keserken birdenbire


devam....






Gözlerime Karışmışsın

Gözlerime Karışmışsın

Gözlerime baktım bu akşam uzun uzun ... Tıpkı Senin bir zamanlar baktığın gibi..
İlk kez farklı görüyordum, ilk kez böyle bakıyordum.. İlk kez dikkatli baktım bu kadar bir başka geldi gözlerim bana..

Daha dikkatli baktım , derken


devamı....





Yalnız Adam ve Kırlangıç...

Karlı bir kış günüymüş…
Yağan kardan üşümüş küçük kırlangıç,
yalnız bir adamın penceresinin dışına gelip
gagasıyla camı tıkırdatmış, adeta adamın onun
içeri girmesine müsade etmesini istemiş.
Yalnız adam bu isteği görmüş, “olmaz alamam,
git başımdan” der gibi kuşu kovalamış, sonra da
kendi kendine söylenmiş;”Hıh, camı tıkırdatmakla
kendisini içeri alacağımı mı sanıyor acaba..?”
Gecenin ilerleyen saatlerinde canı sıkılmış,
rüzgar ve soğuk arttıkça yalnız adamı
daha başka düşünceler sarmış,
kırlangıcın arkadaşlığını
geri tepmekten biraz pişmanlık duymuş…
“Keşke



devamı...






Akmayan Gözyaşlarımı Annemin Gözlerinde Sil Baba

Gözlerin yolda kaldı, hiç gelmeyecek sandın beni biliyorum… Ama geldim işte aç kollarını baba… Küçük ellerinle sar beni, kocaman nefesinle mis kokumu çek içine, hiç bırakma…

Ağla şimdi hadi, sevinçten aksın gözyaşların, yaralı kalbine bas beni… Dokun bana dünya gibi yalan olmayalım sev beni doyasıya… Gözlerinin içine yerleştir gözlerimi, bebek gözlerimle bak hayata… Ellerimi al,



devamı



Hem Pastamı Tutup Hem De Üfleyemem Ki

Bugün öpmemişti beni yanağımdan güneş. Görülmekten çekinen çocuğun, annesinin arkasına saklanışı gibi gizlenmişti bulutların ardına. Yalnızlık haberini muştuluyordu sanki. Uyanmıştım uykumdan. Yalnızlık köşkünün ilk merdivenine atmıştım adımımı işte. Kendi pastamı kendim yaptım bugün. Gözlerim kadar yaştı o da. O donarken soğuktan, ben eriyordum acıyla. Karanlık bir gecede sürpriz yaptım kendime.


devamı....






geçmişi ile barışmak isteyenlere

Geçmişi ile barışmak isteyenlere; hayata yeniden başlama arzusu içinde olanlara...



Uzak diyarlardan birinde bir ülkede, yemyeşil tepelerin arasında, kışın bembeyaz bir kar ordusu ile, baharda rengarenk kır çiçekleri ile kaplanan bir vadi vardı. Ortasından bir ırmağın geçtiği bu vadi "Büyülü Vadi" olarak anılırdı. Ona bu adi veren ise, vadideki ilginç bir dükkan ile, bu dükkanda yaşananlardı. Ünü ülkenin dört bir yanına yayılmış olan dükkanın adı "Büyü Dükkanı" idi. Her yerde olduğu gibi bu dükkanda da almak istediğiniz şeyin bir bedeli vardı. Bu bedelin ne olacağı, dükkan sahibiyle yaptığınız pazarlık sonucunda ortaya çıkardı. Ancak,




ve devamı!...

kayıp ilanı

YAŞLI ADAM, karakolun üç-beş basamaklık merdivenini birkaç kez dinlenerek çıktıktan sonra, ilk gördüğü memura yanaşarak:
— Kayıp ilânı vermek istiyorum evlâdım, dedi. Ne yapmam gerekiyor?
Polis memuru, her günkü raporlardan birini yazıyordu. Antika bir daktiloyu takırdatıp dururken:
— Hallederiz bey amca, dedi. Herhalde torun kayboldu değil mi?
Yaşlı adam, dudakları titrerken:


devamı!..



yağmurun kaderi

Gül anne artık dul bir kadındı. Kocasını kaybettikten sonra, bu çilesi bitmeyen dünyada, kızı Yağmurla ortada kalmıştı.Gül anne kız kardeşine sığındı.Kız kardeşinin kocası onları pek istemiyordu. Çünkü; zaten o kendi ailesini zor geçindiriyordu.Bu arada da Hüseyin Gül anneye sarkıntılık ediyordu. Gül annede kardeşini üzmemek için söylemiyordu.Bir gün Aliye ekmek almaya gitmişti.Hüseyin de o gün erken gelmişti eve. Fırsattan istiva de etmek isteyen Hüseyin:


devamı için!...





çiçekler ağlayacak dedim

ÇiçekLeR ağLayacak dedim.. sen gittin… ÇiçekLeR ağLadı, sense çoktan gitmiştin.. üsüyoRum dedim yaLnızLığı atın da gittin
yaLnızLık daha biR işLetti soğuğu tenime, daha çok üşüdüm, sense çoktan gitmiştin..

Gecenin gündüzLe buLuşmasına yakındı gece son hazıRLıkLaRını tamamLaR gibiydi.. gündüzün geLişini bekLeRken,


devamıı...





Yedi Karanfil

Dediler bana bir yerlerde yedi karanfil saklıymış:
Gezdim,dolaştım.
Yüce dağların tozlu topraklı neminden,
Şehrimin çırılçıplak asfaltlarına kadar..
Bulamadım...
Rivayet sandım;
Değilmiş.
Öğrendim bir ERMİŞTEN:

*Birinci karanfil,
Bebeklerin kan kırmızı çığlığında saklı a oğul

*İkinci karanfil,


devamı için!..

Kucaktaki Hazine

Kadının biri, cömert oldugu söylenen yaşlı bir bilgeye gidip: "Bu şehirde benden fakir insan yok...!" demiş. "Bana biraz yardım eder misiniz." Bilge adam, kadının kucagındaki bebegin bir ipegi andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra: "Demek fakirsin" demiş. "Hemde çok fakir. Ama karşılıksız yardım etmek adetim degil...Eger


devamı için tıkla!...

Ve işte açmıyorum gözlerimi.

Çok zamandır aynı idi değişmezdi gecelerimiz. Son günlerde, o sarsıla, sarsıla ağlardın ben sigâralar içerdim peş peşe ağlardı , fakat bilmezdin göz yaşlarının, tümü kaderin deki yazının kelimesini bırak harfine dahi silmeyeceğimi.



Dedim Ya : hep aynıydı gecelerimiz. Buğulu camın ardındaki sokak lambasında teselli bulurduk. Sanki kar,yağarken kimilerine göre garip bir alışkanlıktır belki kim bilir :



devamı için !...